......M I S R A L A R......

TÜNEL ...

Tünelden geçiyorum.. acıyla..
Tünel dar, zemin kaygan..
Yok tutunacak tek dal.
Arkam, sağım, solum karanlık,
Önüm bilinmez bir aydınlık
Nefesim yok, görmüyor gözüm..
Anamın sıcak rahminden canhıraş ayrılıyor özüm...

Doğdum, meme, süt... anne beni büyüt,
Oyun, neşe, korku, okul.. annene sokul..
Oku, gez, dolaş.. kavak yelleri esmiş sevdalarda baş,
Baba ?..yok.. Anne ?.. uzaklaş...

Verdiğim kadar emek.. vermediler yemek
Büyücek bir boşluktu “sevdayı buldum” diyememek,
Davalara karıştım, yıprandım, parçalandım,
Genç ve dik memelerde, anamı bulamadan yaşlandım.

Dön baba dön, tüneldeyiz işte !
Tünel dar, zemin tahta.. sahte ağlamalar hep en ön safta.
Şimdi her yer yine aynı karanlık
Önüm yine bilinmez ama bu kez yok aynı ışık.
Nefesim de çıkmıyor, görmüyor yine gözüm,
Anamın yanına iniyor dolu bir tabutta.. boş özüm.





balayina isyan
06eylül2010
istanbul
_________________________________________________________________

RESSAM...

Falçatayla bir resim yaptı üstüme zaman.
Kimi yerleri güzel oldu,
Kimi yerleri parçalandı,
Kimi yerleriyse eskiz kaldı.
Ama ille de... çok canım yandı...


balayina isyan
EYLÜL2010
istanbul

 
___________________________________________________________________

Mezarına geldim...



Mezarına yatayım senin, beni de al..
Rüzgar ol hoyrat esen, yağmur ol üstüme yağ.
Düşen her damlanda bedenim buhar olsun uçsun,
Eridim işte.. ne olur mezarına beni de al.
Yatarken aynı ananın rahminde yan yana,
İçimden akan sular saçların olsun,
Ağaç ol hemen ötemde köklerinle sar beni,
mezarına geldim ne olur çok bekletme al beni...
Yatağımdan yukarı çekmek ister gibi dik başlı
O kokulu çimenlerden olsun bedenin
Dudakların yanıbaşımızdaki kiraz ağacında,
Zeytinden baksın yine o şefkatli gözlerin.
Dinmesin gittiğin yağmurlar üzerimde açana kadar sen..
Yine o canlı sen gibi hassas..narin...
Haydi gevşet köklerini.. tutma artık sal beni,
Mezarımıza geldim sevdiğim.. çok bekletme al beni...
 
   25ağustos2010
....balayına isyan....
    




_________________________________________________________

BEN VURDUM...



Yeni vurdum düşmanı, ak gömleği kanlandı...
Parçalanmış göğsünden çıktı kalbi dışarı.
Nefesi zayıf.. ağzından giren hava, fışkırıyor kalbinden,
Elleri tutmak ister gibi birazdan son bulacak bir hayatı.
O düşmanı ben vurdum hiç gözümü kırpmadan,
Gözlerine bakmadım, gizledim korkaklığımı,
O düşmanı ben vurdum o farkına varmadan,
Titreyen ellerine, bıraktım insanlığımı...



     ağustos2010
....balayina isyan....

____________________________________________________________

İNTİZAR

Önce lastikleri eridi büyük bisikletinin,
Sonra, kokusu gitti burnumdan ceketinin.
Büyüdü küçük kızın ama unuttu sanma,
Bedeli küçük olmaz büyük ihanetinin.

Yüzümü döndüğüm denizdesin.. kim bilir nerede,
Hani tez dönecektin, kalmayacaktın fazla o yerde ?
Ardında bıraktığın küçüğü düşürdükten sonra bu derde,
Umarım acı çektin sen de onsuz günlerde.

Bıraktın ve dönmedin, kederlere düşesin !
Hep acı çek umarım, kalbin sevgi görmesin !
Akıttığım gözyaşı aksın okyanus olsun,
Çektiğin küreklere tek damlası değmesin !

Binip gittiğin kayık, karanlık mezar olsun.
Gözlerim hayatına bir kötü nazar olsun.
Yaptığın her iyilik ayağına dolansın,
Aldığın tüm dualar sana intizar olsun !

Neredesin be adam?! Gel yüzünü göreyim,
Sensiz geçen yılların hesabını sorayım.
Kırık kalp yapışıyor ne parayla ne pulla,
Ne olur çık karşıma.. Özledim seni baba !...


     mayıs2010
....balayina isyan....


_________________________________________________________


 VATAN



Arkadaş bir aman ver ! hızlı satma vatanı,
Bir çırpıda harcama onca şehit yatanı.
Küreğini çektiğin kayıktaki medenî,
El uzatıp kurtarmaz suya düşüp batanı.

Su bugün beni çeker demokrasi adına,
Belki yutar orduyu doyamadan tadına
Ama arkana dönüp bakarsan hayatına,
Yaptığından utanır, tükrürsün sıfatına.

Sıfatsıza tükürmek naçizane işimdir,
Son günler bilediğim bıçak değil dişimdir
Bu vatana ihanet vadeyle yapılsa da,
Çekeceğin cezası vallahi de peşindir !

     mart2010
....balayina isyan....

_________________________________________________________

GİDEN...
 


 

Tutarken sevgilimin o sıcacık elinden, 
Zamansız bir otobüs, alıp götürdü benden.
Ondan kalmış bir yüzük bilmem nasıl olduysa,
Sahipsiz ve titreyen parmaklarımın arasında. 

Öylece bakıyorum.. Gözlerimde dondurmuşum o anı,
Öksüz bir bebek gibiyim henüz kırmış oyuncağını...
Sanki bir ıslık çalınıyor çocukluk zamanımdan,
Belki de bir ok sesi, giren çıplak sırtımdan..

Yağmuru başlatacak o küçücük bir damla, 
Neden sonra düşüyor yüzüğün ortasına.
Sanmam olsun gözyaşı, ben hiç ağlayamam ki !
Kurumuştu gözlerim.. şimdi bu yaş ne ola?

Akıp öylece giden, yaş değil gözlerimden,
Bütün ömrüm gidiyor ben öylece izlerken..   
Yumunca gözlerimi göremeyeyim diye,
Kanlı yaşlar iniyor kavrulan yüreğime.

Hevesleniyorum bir an.. su çareyse ateşe,
Gözyaşım çare olur belki yanan kalbime..
Ateşle su buluşup giriyor birbirine,
Çare de çaresizce yok oluyor ateşte..

Yüzüğe bakıyorum.. ortasında damlalar,
Karanlık ve dalgalı bir deniz olmuş çağlar..
Çocukluğum yüzemez !  boğulur o denizde ,
Ölüsü bile ağlar...giden sevgilisine...

....balayina isyan....
    12 Ocak 2010

Hiç yorum yok: